28 Eylül 2012 Cuma

Hissettim, Düşündüm


Sosyal Bilgiler dersi kazanımlarımız "Duyguları ve düşünceleri arasındaki ilişkiyi fark eder." ve "Farklı durumlara ait duygu ve düşüncelerini ifade eder." 
Bu kazanımlar için keyifli ve basit bir etkinlik yaptık:
Öncelikle İkea'dan bu yaz satın aldığım rulo kağıttan yaklaşık 70 cm uzunluğunda bir parça kestim. İnternetten araştırıp bir kötü, bir de iyi haber buldum. İyi haberi bulmak çok zor oldu :( Haberlerimiz; "Sarıkamış'ta ayı saldırısına uğrayan bir kişi yaralandı" ve "Konya Büyükşehir Belediyesi'nin başlattığı kampanya ile 600000 ağaç dikildi." 
Haberleri bulut şeklinde kesip kenarını fosforlu işaret kalemi ile boyadığım kağıtlara ikişer tane yazdım. Büyük kağıdımızı ortadan katlayarak üst kısma "Hissettim" alt kısma da "Düşündüm" diye başlık attım. İki haberi iki bölüme de yan yana yapıştırdım. Yaklaşık 2cmX2cm boyutunda çizgisiz kağıtlar ve 6cmX10cm boyutunda çizgili kağıtlar keserek hazırladım.

Ardından posterimizi tahtaya yapıştırdık. Çocuklarım önce mavi renkli kötü haberi okudular. Bu haberle ilgili duygularını anlatan yüz ifadelerini mavi çerçeveli küçük kağıtlarına çizerek altına numaralarını yazdılar.
Duygularını çizenler ardından bu haberle ilgili düşüncelerini çizgili kağıtlarına mavi renkli kalemlerle yazdılar. İlk başta düşünce olarak "çok üzüldüm" gibi duygu ifade eden cümleler yazdılar. Bunun üzerine duygu ve düşünceler arasındaki farklardan kısaca yeniden bahsettik. Birkaç örnek söyledik. Bundan sonra düşünceler bölümü de doğru şekilde yazıldı. Duguların hepsini ben toplayıp posterde "Hissettim" bölümüne yapıştırdım. O arada istekliler düşüncelerini okuduktan sonra posterdeki "Düşündüm" bölümüne yapıştırdılar. 
 
Mavi renkli kötü haberimizle ilgili çalışmamız bitince bu sefer herkes gelip sarı renkli iyi haberi okudu. Okuyan yerine geçip aynı çalışmaları bu kez iyi haberimiz için yaptı.
















Bu kez iyi haber için duygular ve düşünceler sınıfla paylaşılıp posterdeki yerini aldı. Etkinlik bu haliyle 1 ders saati sürdü. İkinci derste haberler hakkında farklı duygularımıza ve düşüncelerimize dikkat çektik. Aynı haber üzerine herkesin farklı şeyler hissettiğini gördük. Bunun normal bir durum olduğundan bahsettik. Ders kitabımızdaki konuyla ilgili etkinlikleri yaparak çalışmamızı bitirdik. 








 Oldukça keyifli bir etkinlik oldu. Nihayetinde de posterimiz Sosyal Bilgiler panomuzdaki yerini aldı. Ancak sınıfınızda tam bir sessizlik arzu ediyorsanız uzak durun. Çocuklar etkinlik süresince hareket halinde olduğu için ses düzeyi de zaman zaman yükselebiliyor.
Sosyal Bilgiler konularımız çok da keyifli konular gibi görünmüyor. O yüzden bu tarz etkinliklerle biraz daha renklendirmeye çalışıyorum. Bir de kazanımlarımız genellikle davranış oluşturmaya yönelik. Ancak bizden 1,2 ders saatinde bu davranışı oluşturmamız gibi imkansız bir beklenti içinde olan bir müfredatımız var. Böyle etkinliklerle en azından çocukların kazanımları birebir deneyimlemesini sağlayabiliyoruz. 

25 Eylül 2012 Salı

4,5,6 Basamaklı Sayılar

Matematik dersine resmi olarak başladık bugün. İlk konumuz 4, 5, 6 basamaklı sayılar, bu sayıların bölükleri, basamakları, sayı ve basamak değerleri. Bizim sınıfta 3 basamaklı sayılar bile büyük sıkıntı olmuşken doğrusu bu büyük sayılardan gözüm korktu ilk başta :)
"Ne yapsam?" diye düşünürken basit bir abaküsle bu işi halletmeye karar verdim. Evdeki yumurta kartonlarını ve fasülyeleri kullanarak basit bir abaküs hazırladım.
30'luk kartonu 6 bölmeli 5 parçaya ayırdım. Her parçayı guaj boyayla boyadım. Her basamak için farklı renk kullandım. Böylece birbirinin aynı 5 tane abaküsüm oldu. 
Sınıfta önce tahtaya çizdiğimiz basamak tablosunda sayıları okuma, yazma, sayı ve basamak değerlerini belirleme çalışmaları yaptık. Sonra sınıfı 5 gruba ayırdım ve her gruba birer abaküs verdim. Gruptan bir öğrenci bölmelere dilediği kadar fasülye koydu. Diğerleri oluşan sayıyı okudu, deftere yazdı. Sayıyı okumak için her bölmedeki rakamın basamak değerini hesapladılar. Gruplardaki her öğrenci kendi sayısını oluşturana kadar etkinlik devam etti.
 Dersin son 15 dakikası yaptığımız bu etkinlik hem tekrar yapmamıza yaradı hem de zorlanan öğrencilere tek tek yardımcı olma fırsatı sağladı. Bazı öğrencilerim soyut matematik kavramlarında zorlanıyor. Bu öğrencilerim görerek, dokunarak sayıları oluştururken daha kolay kavrıyorlar.
 

Etkinlik süresince gruplardaki çocuklarım birbirlerine de yardım etti. Göz yaşartacak kadar sakin, bol katılımlı ve verimli bir 15 dakika geçirdik :) Etkinlik sonunda hepsi bu yeni oyunu çok sevdiğini söyledi. Bu da benim için güzel bir dönüt oldu. Şimdi bu abaküsleri sınıfta oluşturmayı planladığım eğlence köşesine koyacağım. Böylece dileyen, teneffüslerde sayılarla oynamaya devam edebilecek.

19 Eylül 2012 Çarşamba

İyi ki İskeletimiz Varmış :)

Fen ve Teknoloji dersimize de keyifli bir başlangıç yaptık. İlk ünitemiz Vücudumuz Bilmecesini Çözelim. İlk konumuz Destek ve Hareket. Kitabımızda yer alan bir etkinliği biraz daha keyifli hale getirdik. 
Önce tüm sınıfa A5 boyutunda kağıtlar dağıttım. Daha sonra geçen yıl yaptığımız oyun hamurundan uzaylıları düşünmelerini istedim. O uzaylıların dik durması için içlerine kürdandan iskeletler yapmıştık. Ancak bunu hatırlatmadım. 
Herkes kendinin modelini yapıp kestikten sonra "Şimdi kendinizi ayak uçlarınızdan tutup havaya kaldırın. Dik durabiliyor musunuz?" dedim. Gülüşmeler arasında ayılıp bayılan kağıt bebekleri havaya kaldırdılar. 
 
Sonra bebeklerin neden dik durmadığını sordum. Tekrar uzaylıları hatırlattım. Biraz düşündükten sonra İçlerinden biri "Bizim gibi kemikleri yok ki" dedi. Bir öğrencim "Onların da üstüne kürdan yapıştırsak dik dururlar" cevabını verdi. Nihayetinde kendilerine dağıttığım çöp şiş çubuklarını kağıttan modellerinin ön tarafına yapıştırdılar.  (Ön tarafa yapıştımamızın nedeni iskeleti vurgulayabilmekti)

Ardından bu tahtadan iskeletleri kırmızıya boyadık. Artık herkes dik durabiliyordu. Böylece iskeletin ilk görevi olan "Dik durmamızı sağlar" sonucuna vardık.




Ardından iskeletin bölümlerini kendi vücutlarımızda göstererek saydık. Önce sırayla, bağıra çağıra. Ardından ben karışık olarak herhangi bir bölüm adı sordum -örneğin göğüs kafesi- onlar kendi vücutlarında gösterdi. Bu oyundan keyif aldıklarını görünce bir süre devam ettik. Giderek hızlandık. Dans eder gibi hareket ettik. En nihayetinde bütün çocukları panomuza astık. Gerçi daha panolarımız da pek düzenli değil ama olsun :)
Bu arada bu ünite için bir poster de hazırlamıştım. O posteri de panoya astım. Ama üzerini doldurmaya vakit kalmadı. Aslında iyi de oldu. Bir dahaki dersin tekrarını da bu şekilde yapmış olacağız :)

İşte bu da posterimiz :)
 Eveet, sanırım bu derse de keyifli bir başlangıç yapabildik. Ne diyelim hepimize mutlu fen dersleri :)


18 Eylül 2012 Salı

Hepimiz Farklıyız

Nihayet tatil bitti :)
Gerçi sınıfımız daha tam toparlanmadı, çok işimiz var ama yavaş yavaş derslere başlıyoruz. 
Sosyal Bilgiler dersimizde ilk kazanımımız "Bireysel farklılıkları tanır ve
kabul eder." 
Ben de keyifli bir etkinlik hazırladım. Zaten üç senedir Hayat Bilgisi dersimizde tekrarlıyoruz bu konuyu. Basit bir etkinlik kağıdı hazırladım önce:
Her öğrenciye bundan birer tane dağıtmadan önce ön bilgilerimizi hatırladık. Bireysel özelliklerimizden, fiziksel ve kişilik özelliklerimizden bahsettik. Ardından herkes kendi resmini kağıdın ortasındaki çerçeveye yaptı ve konuşma balonlarını doldurdu. Severim - Sevmem, Yapabilirim - Yapamam. 

Önce mırın kırın ettiler. Nasıl çizelim kendi resmimizi diye. Ben de biraz zaman verdim. Yanındakilerle fiziksel özellikleri hakkında konuştular. "Senin saçın sarı, seni,n burnun şöyle, ağzın böyle" diye. Kısa bir sürede de çalışmaları bitirdiler. Önce ben kendi sevdiğim ve sevmediğim şeyleri, iyi yapabildiğim ve başarılı olamadığım konuları anlattım. Ardından istekli öğrencilerim (hepsi istekliydi ;) ) tahtaya çıkıp resmini bize gösterdi ve sevidiği, sevmediği, yapabildiği ve yapamadığı şeyleri bize anlattı. Sorular sorduk, güldük, konuştuk.
Son olarak da konuşan herkes çalışmasını kapımıza astı. Etkinlik süresince çocuklarım hem kendilerinden bahsetmenin keyfini yaşamış oldu -ki buna bayılıyorlar- hem hepsinin farklı olduğunu yaşayarak gözlemleyerek görmüş oldular. İyi oldukları ve çok da başarılı olmadıkları yönleri belirlerken kendilerini tanımış oldular. Hepsinin en güzel yaptığı resim kısmıydı. Bazıları konuşma balonlarını doldurmadı. Bazıları baştan savma yaptı. Ama büyük çoğunluk dürüstçe ve elinden geldiği kadar başarıyla etkinliği tamamladı. Böylece senenin ilk etkinliğini noktalamış olduk. Kapımız da pek güzel oldu :)



Herkese başarılı bir yıl dileriim :)