12 Ekim 2012 Cuma

Bardak Bardak Sayılar

Daha önceki yazımda tanıttığım sıralama bardakları ile ders işledik bugün. Pek de güzel oldu :)
Dersimiz matematik, konumuz sayıları sıralama. Bu arada yeni bir uygulamamdan da bahsedeyim yeri gelmişken. Yeni kazanıma geçecekken defterlere başlıktan sonra iki yan başlık yazdırıyorum; "Ne öğreneceğiz? ve Ne biliyorduk?" Bu başlıkların yanına o konuda ne öğreneceğimizi yazıyoruz. Ardından "Bu konuda ne biliyorduk?" diye sorup önceki bilgilerini hatırlamaları için zorluyorum. Zorluyorum derken gerçekten zorluyorum :) Hatırlıyorlar ama dile getirmekte zorlanıyorlar.  Her neyse, önceki bildiklerimizi de hatırlayıp bir cümleyle yazdıktan sonra ilk örneğimizi eski bilgimizden veriyoruz. Ardından yeni konuya başlıyoruz. Bu aşama yaklaşık 5 dakika sürüyor. 
Geçen yıl üç basamaklı sayıları sıralamıştık. Sıralarken en büyük basamaktan başlamıştık. Her öğrenciye bir bardak verdim. Önce bardakları incelediler ardından hepsinden 3 basamaklı sayıyı bulmalarını istedim. Hepsi hazırlanınca  sınıfı 4'er kişilik gruplara böldüm ve en büyük sayı en alta gelecek şekilde gruptaki bardakları dizmelerini istedim. 



Ardından sıralamaları sembol kullanarak defterlerine yazdılar. Bu iş bitince herkesin 4 basamaklı sayı bölümünü çevirmesini ve sayısını okumasını istedim. "Bunları nasıl sıralayacağız?" diye sorup binler basamağına bakarız cevabını kolayca alınca yine gruplar bardaklarını sıralayıp sonuçları defterlerine yazdılar. Bu şekilde aşama aşama 6 basamaklı sayılara kadar gittik. Her grup işini tamamladıktan sonra sıra yarışmaya geldi :)
İki kişi tahtaya çıktı. Önlerine dörder bardak koyduk. Söylediğim basamak sayısına göre önce sayıları görebilecekleri şekilde bardakları düzelttiler. Eğer 5 basamaklı sayılar dediysem tüm bardakların 5 basamaklı sayılar bölümünü kendilerine çevirdiler yani. Ardından büyükten küçüğe ya da küçükten büyüğe diye komut verdiğimde sayıları yukarıdan aşağıya doğru sıraladılar. Önce bitireni daha çok olmak üzere iki yarışmacı da alkışlanıp kontrol edildi ve hatalar düzeltildi. Bu şekilde o ders sınıfta bulunan 26 öğrencinin hepsi tahtaya çıkıp yarıştı. 



Böyle keyifli geçen bir dersin ardından bardaklar "Erken bitirenler" köşesindeki yerini aldı ki bu köşe olayını ayrı bir yazıda anlatacağım :) Şimdi bardaklarımız her daim el altında ve bu yarışma her teneffüs tekrarlanacak.
Kısaca bugün bolca eğlenerek ve de öğrenerek iki matematik dersi geçirdik. 

7 Ekim 2012 Pazar

Sayılar Konusu İçin Materyaller

Benim çocuklar büyük sayılara tam anlamıyla tosladı :( Bol bol etkinlik yapacak zaman da yok. Şimdiden çok geri kalmış durumdayız. O yüzden basit materyaller hazırladım. 
İlk olarak Sayıları sıralama bardakları :
Köpük bardakların ağız kısımlarını tükenmez kalemle 4 bölüme ayırdım. İlk bölüme 3 basamaklı sayıları siyah renkte, ikinci bölüme 4 basamaklı sayıları kırmızı renkle, 5 basamklıları morla ve 6 basamaklıları yeşil renkle yazdım. Yaklaşık 40 bardağı bu şekilde hazırladım. Fazla kayma olmasın diye bardaklar içiçeyken yaptım bu işi. 
Gelelim kullanılışına. Her öğrenci en az iki tane bardak alacak. Aynı renkteki sayıları büyükten küçüğe ya da tam tersi şekilde sıralamak için bardakları iç içe dizecek. Bunu grup çalışması olarak da yapabiliriz.
İkinci sırada Sayı yazma mandallarımız:
İlk önce Word kullanarak 8cm X 4cm metin kutuları hazırladım. Metin kutularına 4, 5, 6 basamaklı sayıların okunuşlarını yazdım.Resimdeki gibi 7 sayfa hazırladım.
Tabloları renkli A4 sayfalara çıktı aldım. Her kartın arkasına kontrol amaçlı sayıyı rakamla da yazdım. Kartların iki yüzünü de jelatinle kapladım. Ardından tahta çamaşır mandallarının üzerine her bir rakamdan 4 ya da 5 tane olacak şekilde 0'dan 9'a rakamları yazdım. 
Çocuklar hepsi kutuda duracak olan kartlardan bir tane seçecek, üzerinde yazan sayıyı okuyup mandallarla oluşturacaklar ve arkasına bakıp kontrol edecekler. 
Son olarak sayı yuvarlama şeritleri:
Paragraf yazma etkinliğimizden artan karton şeritlerin üzerine 4,5,6 basamaklı sayılar yazdım. Sayının son iki basamağını kapatacak şekilde kartı sağ tarafından katladım ve katlı kısma da yuvarlanacağı onluğu yazdım. Aynı işlemi farklı renk kartonla yüzlüğe yuvarlama için de hazırladım.
Kartların hepsi bir bardakta duracak. Çocuklarım bardaktan bir kart alacak. Önce sayıyı kendisi yuvarlayacak, ardından katlayarak kontrol edecek. Bunu iki kişi oyun olarak da oyunayabilir. Her doğru için puan alınır ve en çok puanı alan kazanır. 
Bu da yuvarlama konusunu unutmayalım diye hazırladığım poster
 Bu basit materyallerin hepsi sınıfımda hazırlayacağım erken bitirenler köşesi için. Yani sürekli sınıfta el altında olacaklar ve çocuklarım etkinliklerden arta kalan zamanlarında burada diledikleri materyalle çalışmalar yapacaklar. Materyaller çoğaldıkça burada paylaşmaya devam edeceğim. Şimdilik konularımıza  uygun olarak hazırladıklarım bunlar.

4 Ekim 2012 Perşembe

Paragraf Yazıyoruz



Dersimiz Türkçe, metnimiz Ayşegül. Yine bir düzenleme faciası. Metinleri öyle bir düzenliyorlar ki, konusunu ya da ana fikrini belirlemek imkânsız hale geliyor :(
Her neyse. Etkinlikler arasında paragraf yazma çalışması vardı. Bu Pinterest denen alem ufkumu açtı bu sene :) Yine orada görüp sınıfıma uyarladığım, bugüne kadar neden düşünemedim diye hayıflandığım bir uygulama yaptık. Diğer öğretmenleri bilemem ama ben bugüne kadar paragrafın tanımını yapmış, örnekler okutmuş ve sonra da bir konu verip "haydi bir paragraf yazın" demekten öteye geçememiş bir öğretmen olduğumu farkettim. Oysa paragraf yazmayı öğretmek bambaşka bir işmiş. 
Fikir şöyle; paragraf yazma işini trafik ışıklarına benzetmişler. Yeşil ışıkla giriş yapıyoruz, sarı ışıkla konuyu genişletiyoruz ve kırmızı ışıkla noktalıyoruz. 
İşe önce bir poster hazırlamakla başladım.
Posteri tahtaya asmadan önce tekrar paragrafın ne olduğundan bahsettik. Ardından posteri tahtaya asıp tek tek açıklamalar yaptım. Önce yazacağımız konuya karar vereceğiz. Konumuzu metne bağlı olsun diye Türkiye olarak belirledik. Tahtanın ortasına Türkiye yazıp bir zihin haritası hazırladık. Ülkemiz hakkında bildiklerimizi yazdık. Bölgelerden geçen sene ek bilgi olarak bahsetmiş, sonra da hayat bilgisi dersinde işlemiştik. Çocuklarım bugün bana yedi bölgenin adını bir bir sayınca doğrusu neredeyse ağlayacaktım :) Her neyse, sonuçta ortaya şöyle bir zihin haritası çıktı:
Ardından öğrencilerime daha önceden renkli fon kartonunu enine ortadan ikiye katlayıp 1,5 cm genişliğinde keserek hazırladığım yaklaşık 20 cm uzunluğundaki şeritlerin yeşil renkte olanlarından birer tane dağıttım. Bu bizim yeşil ışığımız, yani paragrafın giriş bölümü oldu. Bu bölümde bir konu cümlesi yazmamız gerektiğini anlattım ve hep birlikte bir konu cümlesi belirledik. "Bizim ülkemiz Türkiye'dir." Saklayacak değilim bu aşamada neredeyse verem oluyordum ama başardık :) Herkes yeşil şeride bu cümleyi yazdıktan sonra sıra gelişme bölümüne geldi. Bu bölüm için sarı şeritler dağıttım. Ardından hep birlikte Türkiye'nin daha önce belirlediğimiz özelliklerini sarı şeritlerimize yazdık. Sarı şeridi bitenler yenisini aldı ve 3-4 cümle uzunluğundaki gelişme bölümünü de tamamlamış olduk. Son olarak kırmızı ışık yani sonuç bölümü için zihin haritamızın en altına yazdığımız "Türkiye Dünya'nın en güzel ülkesidir." cümlesini belirledik. Kırmızıda yazıları pek görünmez diye pembe şeritler hazırlamıştım. Herkes kapanış cümlesini de yazdı.

Yazma işi bittikten sonra A5 kağıtlarımızı yan tutarak başlık için üstten iki parmak boşluk ayırdık. Yeşil şeridimizin boş kalan yerlerini kestik ve paragraf girintisini ayarlayarak kâğıtlarımıza yapıştırdık. Ardından sarı şeritlerimizi yeşilin hemen yanına, sayfaya sığmayan yerinden keserek yapıştırarak gelişme bölümünü tamamladık. Yeşil şeritler ve ilk sarı şeritlerde tek tek yardım etmem gerekti ama sonrasını kendileri halletti. 

 Son olarak pembe kapanış cümlelerini de yapıştırıp paragrafımızı noktaladık. Çalışmalar panodaki yerini aldı. "Öğretmenim çok keyifli bir etkinlikti" nidaları arasında dersimizi noktaladık. Etkinlik yaklaşık 50 dakika sürdü.



Bu etkinliği bu haliyle bir kez daha uygulayacağım. Ardından iki ya da duruma göre üç kez karton yerine renkli kalemler kullanarak yine ortak paragraf  yazma şeklinde uygulayacağım. Bu sayede çocuklar paragrafın mantığını da kavramış olacaklar. Sonraki aşamada konuyu verip zihin haritasını birlikte oluşturduktan sonra kendi paragraflarını oluşturmalarını isteyeceğim. Son aşama olarak da konuyu verip zihin haritası ve paragraf işini onlara bırakacağım. Bu arada bugün de zihin haritasını çocuklarım oluşturdu zaten. Ben sadece rehberlik ettim fazla dağılmayalım diye :) Ama son aşamada herkes kendi zihin haritasını oluşturacak. 
Evet, çok da zor değilmiş paragraf yazmak. Hatta çok da eğlenceliymiş. Mesleğimle ilgili eksiklerimi gördüğümde mutlu oluyorum. Daha öğrenecek çok şeyim var bunu bilmek güzel. Hatalarımı görüp düzeltebilmek de bence çok keyifli. 
:)

3 Ekim 2012 Çarşamba

Nefes Aaal, Nefes Veeer...

Dersimiz Fen ve Teknoloji, konumuz Soluk Alıp Verme
Çok keyifli işledik bu konuyu :) Önce hep beraber egzersiz yaptık sınıfta. Taa ki nefes alışımız hızlanana kadar. Ardından vücudumuzdaki değişiklikleri gözlemledik. Ardından sevgili Pepee'nin Nene'sini andık ve deriin derin nefesler alıp verirken havanın vücudumuzda izlediği yolu hissetmeye çalıştık.
Toplam 5,6 dakikalık bu açılış faslından sonra çocuklara aşağıda gördüğünüz resimleri dağıttım ve hızlıca kesmelerini istedim. 
Solunum sistemini gösteren resmi internette buldum, diğerini photoshop kullanarak hazırladım. Adamlar kesildi, deftere konu başlığı yazıldı ve solunum sistemini gösteren resim başlığın altına yapıştırıldı. Ardından solunumda görevli organ ve yapıları saymaya başladık. Bir yandan da herkes defterdeki şekilde ilgili kısma ok çıkararak adını yazdı. Bu şekilde burun, yutak, gırtlak, soluk borusu, akciğerler ve diyaframdan söz ederken vücudumuzdaki yerlerini de belirlemiş olduk.Kendim için de resimlerin daha büyüklerini hazırlamıştım. Yine rulo kağıdımızdan kestiğim bir parçayı tahtaya asıp ben de çocukların defterde yaptığı çalışmayı tahtada yaptım. Bütün organlar yazıldıktan, üzerinde konuşulduktan sonra adamımızın giysili olanını diğerinin tam üzerine gelecek şekilde başının üst kısmından yapıştırdık. 






Bu da tahtadaki posterimiz
Bu bölüm de yaklaşık 20, 25 dakika sürdü. Adamla işimiz bittikten sonra herkese renkli küçük kağıtlar dağıttım. Renkli A4'leri 8'e bölerek hazırladım bu kağıtları. İlk kağıtları ortadan katladık. Kapak kısmına büyük büyük BURUN yazdık. İçine de bu organ ve solunum olayındaki görevini anlatan kısa bir açıklama yazdık. Bu işlemi bütün organlar için tekrarladık ve hazırladığımız renkli notlarımızı solunumdaki sırasıyla defterlerimize yapıştırdık. Tek kelimeyle harika oldular :)





Bu iş de bittikten sonra kitaptaki etkinlikleri yaparak dersi noktaladık. Öğleden sonra serbest etkinlikler dersinde de sabah öğrendiklerini resimler ve yazıları kullanarak diledikleri gibi anlatmalarını istedim. Kimi sadece nefes alıp veren insanlar çizdi, kimi solunum sistemi şemasını çizdi ama hepsi öğrendiklerini güzelce betimledi. Bu da benim dönütüm oldu. Ama fotoğraf çekmeyi unuttum :( Çalışmalar fen ve teknoloji ürün dosyalarında yerini aldı ve konu böylece noktalandı. 
Bu şekilde defter çalışmaları yapmaya başladığımızdan daha önce bahsetmiştim.  Gerçekten de öngördüğüm gibi hızlanmaya başladık. Bana göre bu defter çalışmalarının faydaları; öncelikle defterler normalden daha renkli ve düzenli oluyor. Sonra not tutma işini daha severek yapıyorlar, verimli not almayı şemalar kullanmayı farketmeden öğreniyorlar ve derslerin her aşamasına daha keyifli katılıyorlar. Elbet hep söylediğim gibi bu tür etkinlikler sınıfta ses seviyesi ve hareketliliğin normalden fazla olmasına sebep oluyor. Fakat ben zaman zaman kendi kendime söylenip şikayet etsem de sınıf ortamının zaten böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Çalışan insanların olduğu bir ortamda elbette ses olması normal :)

1 Ekim 2012 Pazartesi

3 Boyutlu Defterlerimiz


Bu gün ders programımız sabah sabah değişince  aslında çarşamba günü olan fen dersimiz bugüne geldi ve doğaçlama yapmak zorunda kaldım. Çocuklarım da kitapları olmadan okula gelmiş oldular. Kitap olmadan ders işlemek zor.  Hem ben hem çocuklar bu kadar hazırlıksızken yeni konu işlemek olmazdı. Bu nedenle ben de daha önce aklımda olan ama üzerinde çalışmadığım bir uygulamayı , Pinterest'te gezinirken gördüğüm harika bir fikri bugün hayata geçirdim.  Defterlerimiz artık çok daha renkli ve eğlenceli olacak. Üstelik çocuklarım çalışırken de çok rahat edecekler. Özet hazırlama becerilerine de faydalı olacak bir etkinlik. 
Ders, konu farketmez. Malzemeler çok basit; A4 kağıt, makas, yapıştırıcı ve renkli kalemler. Biz destek ve hareket konusunu tekrar amaçlı yaptık. Konumuz üç ana bölümden oluşuyor. İskelet ve eklemler, kaslarımız, iskelet ve kas sağlığı. A4 kağıtlarımızı uzunlamasına ortadan katladık. İlki başlık olacak şekilde üç çizgi çizdik ve bu çigilerden kağıdımızı kestik.
Daha sonra en üst kısma başlık, diğer üç kısma da alt konu başlıklarını renkli kalemlerle yazdık. 
Son olarak hep birlikte alt başlıklarımızla ilgili öğrendiklerimizi iç kısma yazdık. Resimlerle destekledik. Sonuçta destek ve hareket konusu ile ilgili bir nevi kitapçık hazırlamış olduk. Kitapçıklarımızı arka kısmına yapıştırıcı sürerek defterlerimize yapıştırdık. Böylece üç boyutlu defterlerimiz oluşmaya başlamış oldu. 






Bunu yaparken çok keyif aldık. Biraz zaman aldı ama çocuklar ilk defa böyle birşey yaptıkları için. Sonuçta bu etkinlik hepimiz için giderek kolaylaşacak. Çocuklar kendi kendilerine bile bu kitapçıklardan hazırlamaya başlayacaklar. En azından bir çoğu ;) Uygulamanın en güzel yanı her derse ve konuya uyarlanabilir olması. Kavram haritaları hazırlamak için de kullanışlı bir yöntem. Ne diyelim; "Yaşasın üç boyutlu defterlerimiz!"