14 Eylül 2013 Cumartesi

Aktif Öğrenme Sınıfımız

Nihayet birşeye benzedi sınıfım :) Artık paylaşılmaya hazır en azından. 
Bu yıl bambaşka bir sınıf düzeni oluşturmaya geçen sene Mayıs ayında karar vermiştim. Bir çıkış noktam var elbette. Hepimizin bildiği bir gerçek; okullarımız ve sınıflarımız çocuklarımızın fiziksel ve eğitim  ihtiyaçları göz önüne alınarak düzenlenmiyor. Halen elli sene önceki sistemle okul inşaatları yapılıyor. Küçücük sınıflara elli altmış çocuk doldurulup kaliteli eğitim verilmesi bekleniyor. Üstelik bu sınıflarda çoğu zaman çocukların boyuna uygun sıralar bile bulunmuyor. 
Maddi imkansızlıkları bir kenara bırakalım. Bu durumun temel sebeplerinden biri alışkanlıklardır. Okul idarecileri kendilerince haklı sebeplerle daha iyi eğitimden ziyade daha güzel duvarlar, kullanılmamış, yıpranmamış eşyalarla dolu sınıflar hayal ediyor. Öğretmenlerin pek çoğu altı saat boyunca sessiz sessiz sırada oturan öğrenciler istiyor. Bunların sebepleri bambaşka bir tartışma konusu ben sadece var olan duruma dikkat çekmek istiyorum. Çünkü benim başka türlü bir hayalim var. 
Hayalim çocukların özgürce hareket edebileceği, ihtiyacı olduğu anda ihtiyaç duyduğu etkinliği yapabileceği bir sınıf. Bu amaçla yola çıktım. Başka türlüsünün mümkün olabileceğini göstermek için. Mayıs ayından beri çalmadığım kapı, yardım istemediğim kişi kalmadı herhalde. Sağolsunlar pek çoğu da beni geri çevirmedi destek oldu. Gelelim neler yaptığıma. 
Önce okulumuzda uzun yıllardır boş duran büyük bir dersliği kullanmak için müdürümüzden izin istedim. Ardından milli eğitim müdürümüze hayalimi anlattım ve harap durumdaki dersliği gösterdim. 



Ben kullanmaya karar verdiğimde sınıf bu haldeydi. Milli eğitim müdürümüz lavaboları ve zeminlerini yaptırmayı kabul etti. Ağustos ayı sonunda ve eylülün ilk haftasında da bu sözünü tuttu ve yeleri laminant kaplı fayansları yenilenmiş bir büyük dersliğim oldu. Ama içi bomboştu. Ne sıram ne de masam vardı. Bu aşamada ortaokula dönüştüğü için ana sınıfı kapanan bir okulumuzun müdürü imdadıma yetişti. Bütün ana sınıfı mobilyalarını sınıfıma bağışladı. Ana sınıfı mobilyası kullanmamın temel nedeni çocuklarımın 5-6 yaş grubunda olması. Yani boylarına en uygun olan bu masa ve sandalyelerdi. 
Başka bir ana okulundan kullanmadıkları iki masa ve bir dolap buldum. Kendi projeksiyonumu ve projeksiyon perdemi sınıfa getirdim. Masaların üzeri çok kötü durumdaydı, desenli raf örtüleri ve şeffaf naylonla kapladım elbette sevgili öğretmen arkadaşlarımın yardımıyla. 


Ben kullanmayacağım için boş kalan bir sınıftaki yazı tahtasını aldım. Bugün tüm günümüzü alan uğraşlar sonucu sınıfımın en azından mobilya döşeme kısmı tamamlandı. 


Henüz perdelerim yok. Stor perde istiyordum ama param da kalmadı o işi biraz erteledim ;) bu kısım esas derslik bölümümüz. Ben zaten oldum olası küme sistemini tercih ederdim. Bu minik masalarla işim daha kolay olacak. Elbet henüz çok eksik var. Panomuz da yok mesela. Ama hallolacak umarım. 



Bu kısım etkinlik bölümü. Blog yayınlarımı takip edenler bilirler. Geçen yıl 29 kişilik dördüncü sınıflarımla normal boyutlarda bir derslikte küçük sehpalar kullanarak etkinlik köşeleri oluşturmuştum. Şimdi dersliğim devasa büyüklükte olduğu için etkinlik köşesi olarak ayrı bir bölüm planladım bu bölümde matematik ve türkçe dersi ile ilgili düzenli olarak güncellenen oyunlar ve etkinlikler olacak. Çocuklarım ders sırasında işini bitirdiğinde ya da teneffüslerde bu köşeleri dilediği gibi kullanacak ve kendi kendine çalışacak. 


Bu kısım da masal köşemiz. Projeksiyonu da buraya sabitleyeceğiz. Böylece burada hem masal okuyup dinlenebileceğiz hem de projeksiyonla olan işlerimizi burada daha rahat bir ortamda halledeceğiz. Minderler şimdilik ödünç. Kendimizinkileri de bir şekilde yapacağım. Elbette duvarlarda kitaplık rafları olmasını hayal ediyorum ama bunlar da şimdilik beklemek durumunda ;)

Sınıfımın üç bölümü kabaca bu şekilde hazır. Miniklerim girişte ayakkabılarını çıkarıp panduf giyecekler. Böylece daha temiz bir ortamda çalışma şansımız olacak. Üstelik etkinliklerimizin bazılarını yerlerde de yapabileceğiz bu sayede. Tabii dört duvarla, mobilyalarla bu iş olmaz. Bunun için bütün yaz alışveriş yaptım. Pek çok da destek aldım sevdiklerimden. Etkinliklerde kullanılacak her tür malzemeyi her an sınıfta bulunacak şekilde temin etmeye çalışıyorum. Onlar da inşallah kısa zamanda yerlerini alacak. 

Şunu biliyorum elbette; ülkemizdeki mevcut okulların derslikleri bunun yarısı kadar bile değil. Ama  başta da dedim ya ben sadece bir hayal kurdum. Bunu paylaşıyorum çünkü farklı bir sınıf düzeninin mümkün olduğunu göstermek istiyorum. Aynısı olmasa da sınıflar çocukların ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenebilir. Ben bunu neredeyse tamamen kendi imkanlarımla ve sevdiğim tanıdığım insanların destekleriyle yaptım. Destek alabileceğim velilerim yok mesela. Hepsi yardımlarla geçinen aileler. Onlardan herhangi bir maddi destek almam mümkün değil. Halen pek çok eksiğimiz var ama onları da bir şekilde yine kendi imkanlarımla ve dostlarımın desteğiyle tamamlayacağım. Umarım alnımın akıyla bu seneyi tamamlar ve miniklerimi bir üst sınıfa hazır şekilde yaz tatiline yollayabilirim. Bu arada duvarların renginin kesinlikle benim tercihim olmadığını belirtmem gerek ;) 

Lütfen sizler de sınıflarınıza ve elinizdeki olanaklara farklı bir gözle yeniden bakın. Alışkanlıklarımızdan sıyrılalım. Daha iyi, daha güzel neler yapabileceğimizi düşünelim. Okullarımızı asık yüzlü, soğuk mekanlar olmaktan çıkarıp çocuklarla birlikte değişen ve güzelleşen mutlu ve neşeli yerler haline getirelim. Ben ilk adımı atıyorum ve sizlerle de paylaşıyorum. Bu konuda fikirlerinize ve eleştirilerinize sonuna kadar açığım. Hepimize keyifli bir ders yılı diliyorum :)





24 yorum:

  1. 1. sınıfa başlama imkanım olsaydı bu muhteşem sınıfta olmak isterdim :)

    YanıtlaSil
  2. Umarım miniklerim de sizin gibi düşünür ;)

    YanıtlaSil
  3. Şebnem Öğretmenim, sabahtan beri bir yandan ev taşıyacağım için koli hazırlarken bir yandan sayfanıza bakıp duruyordum. Öncelikle bugün yazınızı eklemiş olmanıza çok sevindim. Şaşkınlıkla hayranlıkla özenerek ve sizin gibi hayal kurarak okudum ve izledim yazınızı. Her şeyden önce gerçekten tebrik ederim sizi. Sizi izledikçe mesleğimi daha çok seviyorum ve ben de daha güzel şeyler yapmalıyım diyerek daha enerjik oluyorum. Tabi daha meslekte çok yeniyim 3. yılım ve hayatımda da kendi telaşlarım içinde istediğim verimi yakalayamadım mesleğimde. Fakat yeni okulumda yeni öğrencilerimle 1.sınıfta sizin gibi değerli bir zümremle daha güzel şeyler başarmaya çalışacağım. Böyle güzel bir sınıf hazırlayamam belki ama elimden geldiğince aktif öğrenme sınıfı yaratmaya çalışacağım..Haftaya kadar umarım yeni evimde internetimi bağlatıp tekrar sizi izlemeye devam edeceğim. Başarılı ve mutlu bir eğitim öğretim yılı bizim olsun..Sevgiler..

    YanıtlaSil
  4. Güzel sözlerinize çok teşekkürler öğretmenim. Bir fikir verebiliyorsam ne mutlu bana. Enerjinizi ve heyecanınızı her an canlı tutmanızı dilerim :) hepimiz için keyifli bir yıl olsun.

    YanıtlaSil
  5. Şebnem Öğretmenim, meslektaşınız olarak sizinle gurur duydum. Tebrik ederim.

    Gülşen Tural/Tarih Öğrt. İzmir

    YanıtlaSil
  6. Çok sağolun öğretmenim :)

    YanıtlaSil
  7. öğretmenim sizi can-ı gönülden tebrik ediyorum.ben de geçen sene 1. sınıfları okuttum ve inanın sene başında hayalim sizden pek farklı değildi.üstelik okulum alanya'nın merkez köylerinden birinde,taşımalı eğitim yapan bir okul.siz çok şanslısınız ki başta milli eğitim müdürünüz olmak üzere çevrenizden destek görmüşsünüz.benim başta okul müdürüm,ardından rehberliğe gelen bölge müfettişleri ve tabi milli eğitim fikrime hiç de sıcak bakmadı.bir sürü bahane öne sürdüler ve tek başıma ve kendi maddi imkanlarımla ufak tefek değişiklikler yapabildim.bu nedenle sizin adınıza gerçekten çok sevindim.mesleğinizde başarılar diliyorum ve görüyorum ki zaten sizin için başarı kaçınılmaz.ideallerinizin her zaman gerçekleşmesi dileklerimle :)

    Demet DOĞAN

    YanıtlaSil
  8. Güzel sözleriniz için teşekkür ederim öğretmenim. Benim için de bu sınıfı oluşturmak hiç kolay olmadı inanın. İnsanları alışkanlıklarından vazgeçirmek, yenilikleri kabul ettirmek sanırım dünyanın en zor işi. Üstelik okulum maddi olanaklar olarak Sarıkamış'ın en acınacak durumdaki birkaç okulundan biri. Umuyorum ki ben bu yıl bu işi yüzüme gözüme bulaştırmadan tamamlarsam insanları ikna etmek daha kolay olur.

    YanıtlaSil
  9. Çok güzel olmuş,tebrik ederim.Yokluktan var etme gibi bir şey gerçekten.Hele o aşılması zor olan idarecilere rağmen.Aklıma bir şey takıldı.Çocuklar tahtaya baktığında (böyle bir sınıf düzenlemesinde)sürekli aynı yerde olursa göz tembelliği ya da göz kayması denen engelle ve boyun sağlığı sorunlarıyla karşılaşabilirler mi?
    Gerektiğinde direk tahtaya bakamadıkları için.Bazı çocuklar oturuş düzeninden dolayı hep yandan bakacak gerektiğinde.Bu da nasıl çözülür diye düşündüm.Sanırım oturuş düzenini tahtayı kullandığınızda hepsini tahtayı görecek şekilde düzenleyeceksiniz.Özellikle yandan bakan çocuklara dikkat etmek gerekir diye düşündüm.Dönüşümlü sağdakiler sola,soldakiler sağa alınabilir.Hem göz hem de boyun sağlığı için.
    Bizde ise duvara asacağımız elvhalara varıncaya kadar müdüre sormak zorunda olduğumuzu öğrendik bu sene.
    Tekrardan ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  10. Öğretmenim kesinlikle haklısınız. Küme düzeninde ne yazık ki tahta problemi her daim var. Ancak ben çocukların yerini sürekli değiştirerek bu sorunu çözmeye çalışıyorum. Zaten genelde etkinliklere dayalı ders işlediğim için tahtayı çok sık kullandığımı da söyleyemem :) Ayrıca masa ve sandalyeler çok kolay düzenlenebileceği için duruma uygun oturma şekilleri ile sorunun üstesinden gelinebilir diye düşünüyorum.
    Ah işte o müdürleri duvarların değil çocukların önemli olduğuna inandırabildiğimiz gün çok şey değişecek okullarımızda.

    YanıtlaSil
  11. Şebnem öğretmenim çalışmalarınızdan ve onları paylaşmanızdan dolayı sizi kutluyorum. Dilerim ülkemin bütün çocukları sizin gibi işini seven ve çözüm odaklı düşünebilen öğretmenlerle karşılaşırlar. Hocalarımdan birisi ' sürekli şikayet ediyorsanız o işi NASIL YAPMAYACAĞINIZA/YAPMAMAYA odaklanmışsınızdır ' demişti. Belli ki siz böyle yapmamışsınız :) Tekrar kutluyor; başarılı, mutlu nice eğitim-öğretim yılları diliyorum.
    Pervin AYTEN

    YanıtlaSil
  12. Çok sağolun öğretmenim. Burada hayatı zorlaştıran koşullar, sınırsız fakirlik ve ilgisiz aileler gibi problemlerin hiçbiri çocuklarımızın suçu değil. Bu olumsuzluklar yüzünden şikayet etmeye başlayıp şevkimi yitirirsem çocuklarımı cezalandırmış olurum. Bir durumun olumlu ya da olumsuz olması bizim bakışımıza bağlı biraz da. Sadece gerçekçi olup elimdeki imkanları olduğu gibi kabul ediyorum ve onları mümkün olan en iyi şekilde kullanmaya çalışıyorum hepsi bu. Hepimiz için başarılı ve keyifli bir yıl olur umarım :)

    YanıtlaSil
  13. öğretmenim azminiz ve yaptıklarınız için size gerçeten çok tesekkür ederim. Biz sizin gibi meslektşlarımızı gördükçe gurur duyuyoruz.

    YanıtlaSil
  14. Çok sağolun öğretmenim :)

    YanıtlaSil
  15. Şebnem hanım bloğunuzu yeni keşfettim. Yaptığınız çalışmalara bayıldım. Üstelik benim memleketimde. Emeklerinize sağlık. Son olarak sınıfınıza bayıldım. Ben de iki yıldır yuvarlak masa kullanıyorum sınıfta. Çocukların çenesi düşüyor ama çok seviyorlar küme çalışmasını. Ankara'da özel bir okulda çalışıyorum. Yardımcı olabileceğim bir şey varsa seve seve elimden geleni yaparım.

    YanıtlaSil
  16. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  17. Çok teşekkür ederim öğretmenim. Yuvarlak masayı ilk defa kullandım ve bayıldım ben de. Gerçekten çok keyifli. Değerli yorumlarınızla doğru yolda olduğumu bana gösteriyor ve en büyük yardımı yapıyorsunuz daha ne olsun :) Tekrar teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  18. Şebnem öğretmenim çalışmalarınızı çok çok beğenerek takip ediyorum.bugün sınıfınızı görünce sizin adınıza çok sevinirken kendi adıma da bir o kadar üzüldüm.böyle bir sınıf benim de hayalimdi ve bu sene böyle bir sınıf oluşturmak için çok uğraştım ancak sizin de dediğiniz gibi insanları alışkanlıklarından vazgeçirmek kolay olmuyor.maddi anlamda her şeyi üstlenmeme rağmen okul bana derslik vermedi ve üstüne üstlük sınıf için harcayacağım paraya toplantı odası yaptırmamı istediler :( eğer yol gösterecek önerileriniz varsa dinlemek isterim sevgiyle kalın.

    YanıtlaSil
  19. Ah öğretmenim hep aynı sorun işte. Bizim derdimiz çocuklar ama idarecilerin derdi makyaj sadece. Bir toplantı salonu bir okulda ne işe yarar? Kırk yılda bir kapısı açılacak da kullanılacak. Kendi dersliğinizi dilediğiniz şekilde düzenleyebilirsiniz öğretmenim. Ben geçen yıl küçücük bir derslikte buna benzer bir düzenleme yapmış, duvar diplerine koyduğum sehpalar ve minik sandalyelerle etkinlik köşeleri oluşturmuş, oturma düzenini de 29 kişilk mevcuduma rağmen U şeklinde hazırlayarak ortada serbestçe kullanılacak boş bir alan oluşturmuştum.
    İnşallah şu bürokrat zihniyetinden bir an önce kurtuluruz da okuldaki her santimetrenin öğretmen ya da idarecilerin değil çocukların yararına kullanılması gerektiğini anlayabiliriz.

    YanıtlaSil
  20. Çocuk dostu bir sınıf yapmışsınız. Kutlarım. Umarım bizlere de ilham verirsiniz.

    YanıtlaSil
  21. Teşekkür ederim. Tanımlamanız çok hoşuma gitti. Dilerim çocuk dostu sınıfların sayısı gün geçtikçe artar :)

    YanıtlaSil
  22. Sayfanızı ilk defa keşfeden bir öğretmen adayı olarak merhaba şebnem öğretmenim:) öncelikle bloğunuzun çok güzel ve yararlı olduğunu söylemek istiyorum. Bizim gibi deneyimsiz ve henüz öğretmenliğe başlamamış öğretmen adaylarının sizin gibi deneyimli ve yenilikçi öğretmenlere ihtiyacı var.Size bir konuda danışmak istiyorum. Şu an bir etüt merkezinde çalışıyorum ve 2.sınıfa geçmiş fakat hala okuyamayan bir öğrencim var.Öğrencimin ailevi olarak problemleri var çocukta davranış bozukluğu da mevcut. Hatta okuyamıyor dedim ama bazı şeyleri okuyarak bu düşüncemi yanlışlıyor ve beni kandırdığını düşündürtüyor.Bu konuda çocuğa ne yapabililrim nasıl çalışmalıyım onunla okutmak için önerileriniz varsa sevinirim şimdiden teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili öğretmenim öncelikle öğrencinizin tam olarak ne bilip neyi bilmediğini belirlemelisiniz. Sizi kandırdığını düşünmeyin. Belki sizin yanınızda okuma yaparken heyecanlanıyordur. Biliyorsunuz stres altındayken çocuklar normalde yapabildikleri pek çok şeyi başaramazlar. Çocuğu herhangi bir şeyi okuturken sınav oluyormuş hissi yaşamasına engel olun. Bunun en kolay yolu aranızda ciddi bir sevgi ve güven bağı oluşturmak. Eğer gerçekten okuma yazma öğrenme sürecinde eksik kaldığı noktalar olduğunu belirlerseniz bu eksikleri giderici çalışmalar yaparak devam edebilirsiniz. Örneğin eksik seslerin yeniden öğretimi, basit ve ses tekrarına dayalı sözcüklerle okuma çalışmaları, öğrenilen sözcüklerle basit cümleler kurma, basit metinler yazma gibi çocuğu zorlamayan keyifli etkinlikler yapabilirsiniz. Önemli olan çocuğun kendine güvenini sağlamak. Bunu için hep kolayca yapabileceği basit çalışmalarla başarı duygusunu tatmasını sağlarsanız giderek daha çok motive olarak çalışmaya devam edecektir. Elbette davranış ve aile problemleri için mümkünse bir rehber öğretmen desteği almanız faydalı olacaktır. Böyle çocuklar her öğretmen için zorlu bir sınav gibidir. Telaşlanmadan, endişe etmeden, kendinizi de öğrencinizi de strese sokmadan çalışırsanız başarılı olacaktır.

      Sil
  23. Teşekkür ederim ama ben bu öğrencimi çözemedim çünkü çok afedersiniz sinsi diye bir tabir var bir çocuk için kaba ama kullanmak durumundayım öyle bir yapısı var çocuğun ve sürekli konuşulanları dinliyor kişilere ona göre davranıyor. Aramızda o bağ var ama çocuğun okuyamadığından şüpheliyim çünkü elimizde 1.sınıfta kullandığı tüm yazılı araç-gereçleri mevcut ve gayet iyi. Ben nacizane bir teşhis koydum bu çocuğa eğer gerçekten kandırmıyorsa bence disleksi sorunu var. Tabii psikolojik durumu da uygunsaöğrenmesi için.

    YanıtlaSil