19 Şubat 2015 Perşembe

Eşyalar Konuşuyor

Hayat Bilgisi dersinde konumuz kişisel eşyalarımızı özenli kullanmayla ilgiliydi. Önce biraz konuştuk, kişisel eşyalarımızı hatırladık. Ardından tahtaya büyük bir beyaz kağıt astık. Sınıf kalemliğimizde yere düşüp sahibini kaybeden kalemlerden en acınacak halde olanını seçip çocuklara gösterdik. "Sizce bu kalemin nasıl bir hayatı olmuş?" sorusunu yöneltip kalemin ne kadar dikkatsiz kullanımış olduğuna dikkat çektik. Sonra bu zavallı kalemi tahtadaki poster kağıdımıza bantla yapıştırdık. Her çocuğumuza birer küçük renkli not kağıdı verdik. "Şimdi siz bu kalemsiniz. Neler hissettiğinizi düşünüp bu kağıtlara yazın" diyerek yönergeyi verdik. 


Herkes duygularını yazıp posterimizdeki zavallı kalemimizin etrafına yapıştırdı. 


Ardından iyi durumda bir kalem seçtik ve onun hakkında konuşup posterimize yapıştırdık. Bu kez hepsi kendini yeni kalemin yerine koyup yine duygularını yazdı ve postere yapıştırdı. Sonuçlar gerçekten çok ilginçti. 



Nihayet posterimiz tamamlanıp panodaki yerini aldı. 


Dersin sonunda da herkes kendi okul eşyalarını değerlendirdi. Hangileri mutlu hangileri mutsuz nedenleriyle birlikte sınıfa anlattılar. 
Böylece bol empati ile geçen keyifli bir hayat bilgisi dersini noktalamış olduk. 

10 Şubat 2015 Salı

Yaşlı Kadın Bir Sinek Yuttu ya da Sıra Bildiren Sayılar

Bilenler bilir, bir İngilizce çocuk şarkısı var; "I know an old lady who swallowed a fly" önüne gelen hayvanı bir lokmada yutuveren yaşlı kadınla ilgili bir şarkı. Pinterest'te dolaşırken sık sık etkinliklerine rastladığım, uzun süre bir çocuk kitabı sandığım bir çocuk şarkısı. Videosunu izlemek isterseniz buyrun burada linki var. 
Geçen yıl "Bunu neden bir hikaye kitabı yapmamışlar ki?" diye düşünüp kızım için Türkçe'ye çevirmiş, kadıncağızın ölümüyle ilgili kısımları çıkarıp oldukça da değiştirip "Yaşlı Kadın Bir Sinek Yuttu" adlı bir minik hikaye kitabı yazmıştım. 


Bu hafta matematik dersinde konumuz sıra bildiren sayılardı. Biz de bu neşeli hikayeyi kullanmaya karar verdik. Önce sınıfta projeksiyondan yansıtarak hikayeyi okuduk. Ne eğlendik sormayın. Hele eşek ve at da kadının midesindeki yerini alınca en realist minikler bile gülmekten kırıldı. Şimdi "Bunun matematikle ne alakası var?" diyeceksiniz haliyle. Anlatayım; şu meşhur İKEA rulosundan uzunca bir parça kesip tahtaya astık. Sonra hikayeyi konuştuk. "İlk hangi hayvanı yutmuş, ikinci hangisiymiş, kim sırayla sayabilir?" gibi sorularla hikayeyi çözümledik. Ardından kağıdın sol tarafına yukarıdan aşağıya doğru "1., 2., 3. ..." Şeklinde yediye kadar sıra sayılarını yapıştırdık. Sonra "Birinci kimdi?" " İkinci kimdi?" diye sora sora kitapta geçen hayvanlarımızı sıraladık. En son sayıların okunuşlarını da yanlarına yapıştırıp bir de başlık ekleyerek posterimizi tamamladık. 


Sonra her miniğimize bir yaşlı kadın ve bir de yuttuğu hayvanların yer aldığı çalışma kağıtlarını dağıttık. Hayvanları kestiler, sıra sayılarını kullanarak hikayeyi kendi kendilerine yeniden anlatarak hayvanları kadının midesine yapıştırdılar, güzelce boyadılar. 


Kırk dakikalık ders saati içinde dolu dolu ve keyifle etkinliğimizi tamamladık. Sıra bildiren sayılar konusu için keyifli bir pekiştirme çalışması oldu bizim için. 
Etkinlikte kullandığımız çalışma kağıdı ve hikaye kitabının hem power point hem epub halini buraya tıklayıp indirebilirsiniz.